Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 39,2163 | 39,2870 | |
EURO | 45,3249 | 45,4066 | |
Memurun Hakkını Alamayan Yan ve Yandaş Sendikalar, Emeklinin Hakkını Nasıl Alacak?
Türkiye'de sendikacılık uzun yıllardır tartışmalı bir alandır. Özellikle kamu çalışanlarını temsil eden sendikaların bağımsızlıkları, mücadele kapasiteleri ve üyeleri adına verdikleri mücadelelerin yeterliliği sık sık gündeme gelir hale geldi. Bu bağlamda, "yetkili" sıfatıyla masaya oturan bazı sendikaların, siyasal iktidarla olan yakın ilişkileri nedeniyle "yan" ya da "yandaş" sendikalar olarak anılması da tesadüf değildir.
Memurun Hakkı Masada Kaldı
Toplu sözleşme dönemleri, sendikaların gerçek gücünün ve niyetlerinin ortaya çıktığı kritik süreçlerdir. Görüyoruz ki son yıllarda yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde memurların maaşlarında enflasyon karşısında ciddi erimeler yaşanmış, refah payı talepleri görmezden gelinmiş, sosyal haklarda kayda değer bir ilerleme sağlanamamıştır. Yetkili sendikaların talepleri ya yetersiz kalmış ya da masada kolayca geri adım atılmıştır.
Memurun gözü önünde, "temsil edildiği" masalarda kaybedilen haklar, sendikal mücadelenin geldiği noktanın acı bir özetidir. Bu tabloya bakarak şu soruyu sormak artık kaçınılmaz hale gelmiştir: Kendi üyesi olan çalışan memurun hakkını alamayan bir sendika, emekliliğe ayrılmış ve sistem dışına itilmiş bireyin hakkını nasıl savunacaktır?
Emeklilikte Daha da Zor
Memurların emekli olduktan sonra yaşadıkları gelir kaybı oldukça ciddi bir sorundur. Aktif çalışırken alınan maaşla emeklilikteki maaş arasındaki uçurum her geçen yıl artmakta, emekli memurlar yoksulluk sınırının altında yaşamaya zorlanmaktadır. Emekli memura verilmeyen seyyanen zam emekliyi daha da sıkıntıya sokmaktadır.
Son dönemlerde görüyor ve duyuyoruz ki emeklilerin sorunları, sendikal gündemin alt. sıralarında yer almakta, talepler yalnızca göstermelik açıklamalarla sınırlı kalmaktadır.
Daha da önemlisi, birçok sendikanın emeklilerle doğrudan bir bağı dahi kalmamıştır. Oysa. sendikaların bir kısmı, emeklilik sonrası da üyeleriyle bağını koruyarak onların haklarını. savunmalıdır. Ancak bu sorumluluğu yerine getirmeyen, masa başında kayıplara göz yuman yapılar, emeklilerin sesi olmak bir yana, mevcut sorunların derinleşmesine zemin hazırlamaktadır.
Sendikacılık Yeniden Tanımlanmalı
Bunun içindir ki; Kamu çalışanlarının ve emeklilerin hakkını savunacak bir sendikal yapı, öncelikle bağımsız olmalıdır. Siyasal iktidarlarla olan yakınlık, sendikanın pazarlık gücünü. azaltır ve güvenilirliğini sarsar.
Sendikal mücadele, üyelerinin çıkarları gözetilmeli, hakkın sadece yazılı sözleşmelerle. değil, gerektiğinde sahada da aranabileceğini göstermelidir.
Toplu sözleşme süreçlerinde gerçekçi, şeffaf ve hesap verebilir bir yaklaşım. benimsenmeden, kamu çalışanlarının ve emeklilerin geleceği için umutlu olmak zordur. Memurun hakkını alamayan, hakkını aramayan veya arar gibi yapan bir sendikanın emeklilik gibi daha da kırılgan bir alanda etkili olması beklenemez.
Eğer bir sendika; Memurun hakkını masada bırakıyorsa, emeklinin hakkı zaten yok sayılmıştır. Bu nedenle kamu çalışanlarının, kendilerini gerçekten temsil eden, mücadeleci. ve bağımsız sendikalarda birleşmeleri artık bir tercih değil, bir zorunluluktur. Emek, ancak sahip çıkıldığında değer kazanır; bu sahiplenme ise ancak güçlü, ilkeli ve kararlı sendikal. yapılarla mümkündür. Tüm Sağlık Çalışanlarını Alternatif Sağlık Sendikasına Üye Olmaya davet ediyoruz. Çözüm Orda, Burada Değil Bizde.
Tamer BAYRAK
Alternatif Sağlıksen
Genel Başkanı